reklam1

 

reklam1

HABERLER

İstanbul'daki Hataylılardan Ras-el Seni Kutlaması

Merkezi İstanbul'da bulunan Antakya Kültürünü Tanıtma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği, her yıl geleneksel olarak kutlanan Ras-el Seni(Yılbaşı) kutlamasında, Hataylıları bir araya getirdi.

1790661d 25a9 4f95 adbd 85f5e5b82738

ORTAK NOKTALAR         Yılbaşı kutlaması etkinliğinin açış konuşmasını yapan Antakya Kültürünü Tanıtma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Kara, “Birbirimizi tanımak, birbirimizi anlamanın ilk adımıdır. Her insan, kendine has bir hikâye, kültür ve yaşam deneyimi taşır. Bu hikâyelerle tanışmak, dünyayı daha geniş bir perspektiften görmemizi sağlar. Birbirimizle tanıştıkça, yalnızca farklılıklarımızı değil, ortak noktalarımızı da keşfederiz. Tanışmak, yabancılığı dostluğa, önyargıları anlayışa dönüştürür. Bir selam, bir gülümseme veya bir sohbet, yeni köprüler kurmanın en sade ama en güçlü yollarındandır. İnsanları tanımadan onlar hakkında fikir sahibi olmak, hayatımızdan çok değerli renkleri kaçırmamıza neden olur" dedi.

404826c2 193e 46ed 9517 be69eafb95b6

Ras-el Seni (Yılbaşı) etkinliğinin önemine de vurgu yapan Kara, yeni bir başlangıcın ilk adımını oluşturan birlik ve beraberliğin dayanışma ruhunu güçlendirdiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Birbirimizi tanımak; önyargıları yıkmak, empati geliştirmek ve dayanışma ruhunu güçlendirmek demektir. Çünkü her yeni tanışıklık, yalnızca bireyleri değil, toplumları da zenginleştirir. Gelin, birbirimize kapılarımızı açalım, hikâyelerimizi paylaşalım ve birlikte daha güçlü bağlar kuralım." 

82cc2323 2e68 41d0 a309 eb2d2d6066ae

11 Ocak 2025 tarihinde bir araya gelen Hataylılar, Çağlayan Salon Figaro'da gönüllerince eğlenirken, Doğan Şefin lezzet dokunuşu ve künefe sunumuyla unutulmaz bir gece yaşadı.

fb700b67 3db9 428b 89a9 84d4020a630f

Hataylı sanatçı Vahdet Güney, Pınar Dağdelen, Mümtaz İster, Vahide Harbelioğlu, Ömer Alıç ve Mediha Akbal'ın sunduğu müzik ziyafeti ile neşeli saatler yaşayan konuklar, düzenlenen etkinlik için dernek üyelerine teşekkür ettiler.

Dernek Başkanı Ahmet Kara, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederken, katılanlara da birlik, beraberlik ve dayanışmaya katkı sunduğu için şükran borçlu olduğunu sözlerine ekledi.

e05c6f50 74f5 443f 88cf 3a914506c6a5


 
TGC Hatay Temsilcisi Kalaycıoğlu, gelecekten kaygılı

TGC Hatay Temsilciliği, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlamalarında gelecekten endişeli olduğunu kaydetti.

1e55018e 47a2 4835 a7fb 6f3328a6a8d5

7ed0f463 7a02 4077 aaad 0b15a5cf1441 1

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Hatay İl Temsilcisi Mithat Kalaycıoğlu ve TGC üyeleri Talip Köleoğlu, Mithat Öztürk, Murat Mutlu, Muhammet Çayırcı ile Yaser Çaparoğlu, TGC Temsilcilik Bürosu'nda ziyaretçilerin tebriklerini kabul etti.  

Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Başkan Yardımcısı Murat Genco, Basın Müdürü Muhammed Göktürk, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, çevreci kimliğiyle tanınan Nidal Özdemir, Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nihat Mazmanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Hatay ve Söz Gazetesi İmtiyaz Sahibi Abdullah Temizyürek, Antakya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cemil Yıldız, Eğitim-İş Hatay 1 No’lu Şube Başkanı Edip Hizmetçi, Mali Sekreter Mehmet Karaoğlu, Hatay İnşaatçılar ve Boyacılar Odası Başkanı Mehmet Alakuş, Doğuş Gazetesi ve TV İmtiyaz Sahibi Mehmet Garip Siper, Gazeteciler Bedir Görün, Cuma Zeybek ve Hatay Son Haber İmtiyaz Sahibi Suna Zeytun, günün anlam ve önemine ilişkin ziyaret gerçekleştiren isimler arasında yer aldı.

5505af0e 57bf 488c 89e7 e55bb43347f4

Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar ziyarette günün anısına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hatay İl Temsilcisi Mithat Kalaycıoğlu’na plaket verirken, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk de gönderdiği çiçekle özel günü kutladı.  

Gün dolayısıyla açıklama yapan TGC İl Temsilcisi Kalaycıoğlu; “10 Ocak, 1961 yılında yürürlüğe giren 212 sayılı Basın Yasası ile gazetecilere sağlanan özlük haklarının yıldönümüdür. Ancak bugün, bu kutlama gününün anlamını ne kadar koruduğu tartışma konusudur. Gazetecilik demokrasinin temel taşlarından biridir; halkın bilgi edinme hakkını sağlar, kamuoyunu şekillendirir ve iktidarın denetlenmesine katkı sunar. Ancak Türkiye’de gazetecilik mesleği artık özgür ve bağımsız bir şekilde icra edilemez hale geldi. Gazeteciler hapiste, adliyelerde veya işsizlikle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle, eskiden bir kutlama günü olan 10 Ocak artık 'Çalışamayan Gazeteciler Günü' olarak anılmayı hak ediyor.” 

128467af 8572 4d32 aebb ef188f8ebc3d

Ziyaretçiler de gazeteciliğin toplumun sesi olduğuna vurgu yaparak, zor koşullarda görevlerini özveriyle yerine getiren tüm basın mensuplarının bu özel gününü kutladılar.


İNCE HASTALIĞIN SORUMLULUĞU HEPİMİZDE

Bu yıl 78. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası kapsamında Hatay Mustafa Kemal Üniverstesi'nde gerçekleştirilen konferansta, halk arasında “ince hastalık” olarak da bilinen verem hastalığı sorumluluğunun sadece sağlık kurumlarında değil, tüm toplumun kesimlerinde olduğuna vurgu yapıldı.

panel2

ERKEN TANI        Tüberküloz (verem) hastalığı konusunda toplum ve sağlık personeline yönelik bilgilendirilmelerde, erken tanının önemi bir kez daha ön plana çıkarken, verem hastalığının belirtileri olarak; özellikle uzun süreli öksürük, gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı ve halsizlik gibi semptomlar olduğuna dikkat çekildi.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Doç. Dr. Güven Kuvandık toplantı salonunda  düzenlenen konferansta; verem hastalığına dair farkındalık yaratma çalışması yapılırken, son gelişmeler tıp öğrencileriyle paylaşıldı. 

sönmez1

TEHDİT        Konferansa katılan Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Sıtkı Sönmez, ülkemizde hassasiyetle yürütülen Tüberküloz Kontrol Programının verilere olumlu yansımalarından bahsederken, bu haftanın temel amacının verem hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak, erken tanının önemine vurgu yapmak ve toplumun bu konuda bilinçlenmesini sağlamak olduğunu belirtti.
Dr. Sönmez, “Verem (Tüberküloz), erken teşhisle tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak, toplumdaki farkındalık eksikliği nedeniyle hala önemli bir sağlık tehdidi olmaya devam etmektedir. İl Sağlık Müdürlüğü olarak, veremle mücadele konusunda toplumsal bilinci artırmak için eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenliyoruz. Bu faaliyetlerimizle halkımızı, verem hastalığının belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Vatandaşlara da çağrıda bulunan Dr. Sönmez, şunları söyledi: “Veremle mücadele yalnızca sağlık kurumlarının değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Unutmayalım ki, erken tanı hayat kurtarır!”

avunduk3

SAVAŞ UMUT VERDİ           Hatay MKÜ Halk Sağlığı Anabilim Dalından Prof. Dr. Nazan Savaş, verem hastalığının günümüzdeki durumunu ve dünya genelindeki mücadele yöntemlerini ele alırken, bu konuda Türkiye’nin başarılı çalışmalarını paylaştı. Prof. Dr. Savaş, halk sağlığı açısından veremle mücadelede toplum destekli projelerin önemine de dikkat çekti.

İl Sağlık Müdürlüğünden Uzman Dr. Adem Albayrak da verem hastalığının tedavi süreçleri, kullanılan ilaçlar ve hasta bakımındaki en son gelişmeler hakkında katılımcılara ayrıntılı bilgiler sundu. Dr.Albayrak, hastalığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizerek, doğru bilgilendirme ve Doğrudan Gözetimli Tedavi ile başarılı sonuçların elde edilebileceğini belirtti.


İstanbul'daki Hataylılar Ras-el Seni (Yılbaşı) Etkinliğinde Buluşuyor

İstanbul'da ikamet eden Hataylılar, 11 Ocak cumartesi günü organize edilen Ras-el seni (Yılbaşı) etkinliğinde buluşuyor.

f4dc2898c9cf

Antakya Kültürünü Tanıtma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği olarak, 11 Ocak’ta düzenlenen Yılbaşı etkinliği ile ilgili yönetim kurulu adına açıklama yapan Dernek Başkanı Ahmet Kara, "Bu etkinlik, Antakya’mızın eşsiz kültürünü yaşatmak ve birlikte keyifli bir akşam geçirmek için harika bir fırsat olacak. Sizlerin katılımı hem etkinliğimizin zenginleşmesine hem de bu güzel geleneğin daha fazla kişiye ulaşmasına katkı sağlayacaktır" dedi.

Kara, “Antakya kültürünü tanıtmak için bilinçli bir yaklaşım ve duyarlılık herkesin sorumluluğudur. Bu duyarlılık sadece yönetimin değil, üyelerin ve gönüllülerin de aynı kararlılıkla katkı sağlamasıyla mümkün olur. Amasız, fakatsız bir şekilde hepimiz aynı özveriyle çalışırsak, hedeflediğimiz 1000 kişilik katılıma kolaylıkla ulaşabiliriz. 350 bin Hataylı hemşehrimizin yaşadığı bu metropol şehirde Antakya’nın zengin kültürünü başarıyla tanıtmak hepimizin görevi. Birlikte hareket ederek bu önemli hedefi gerçekleştirelim!” Birlik beraberlik ve dayanışmamız daim olsun" ifadesini kullandı.

Kara, etkinliğin İstanbul Çağlayan Hürriyet Mahallesindeki Salon Figaro'da saat 19-23 arasında yapılacağını da kaydetti.


Ressam Canseven Bahçeci'nin fırçasından; DEPREM

6 Şubat 2023 depremlerinin yıkıcı etkisinden sanat çalışmalarını Mersin’de yürütmeye zorunlu kalan Hataylı ressam Canseven Bahçeci, etkileyici tablolarla izleyenleri derin düşüncelere sevk ederken, sanat çevrelerinde de büyük beğeni topladı.

77570e8f782

Deprem öncesinde Antakya’nın ana arteri sayılan ve iki bin yıldır trafiğe açık olan tarihi Kurtuluş Caddesi’ndeki sanat atölyesinde çalışmalarını sürdüren Bahçeci, yerli ve yabancı konukların ilgi odağı olurken, deprem sonrasında Mersin’deki atölyesinde sanatını icra etmeye devam ediyor.

SANAT İYİLEŞTİRİR     Katıldığı sergi ve fuarlarda sergilediği eserlerle dikkat çeken Bahçeci, geçirdiği günleri şöyle betimliyor: “6 Şubat depremleri hepimizde derin izler bıraktı. Umarım, bir daha böyle bir felaket yaşanmaz. Yaralarımız halen taze. Hayatın gerçekleri doğrultusunda ayakta kalmaya ve tüm zorluklarıyla mücadele ederek 'sanat iyileştirir' şiarıyla hem kendime hem de sanatseverlere derman olmaya çalışıyorum. Depremin derin izlerini yansıtan tablolarımın izleyenler tarafından dikkatle incelenmesi de bunun açık göstergesi. Bu tür sanatsal etkinlikler, sanatçının düşsel penceresinden yeniden açılan bir dünyaya bakma şansı sunarken, aynı zamanda mutlu ve huzurlu olmamızı da sağlıyor.”

dec25ecd2 785x420

KÜLTÜR         Neredeyse kentin tamamı yıkılan ve geçen süreçte yeniden inşa ve ihya edilen Antakya'ya dönmeyi heyecanla beklediğini ifade eden Bahçeci, “Ömrümün en güzel anılarını ve en anlamlı dostluklarını yaşadığım Antakya’da yeniden sanat, yeniden tarih, yeniden kültür demek için sabırsızlanıyorum. Kentin eski halinin olması mümkün olmadığı için, tek dileğim yaraların sarılmasıdır" ifadesini kullandı.